Buyurgan, yasakçı, ataerkil toplumun yatışmak bilmez gizli şiddeti, sadece on yılda bir sıkıyönetim dönemlerinde değil, sivil yönetimlerde de insan ilişkilerinin tüm alanlarını kaplamış, yurttaşların tümünü hasta etmiş, cehenneme çevirmiştir yaşamı. Hele Tezer gibi kozmopolit kültür sahibi insanlarınkini. Çengelköy’de deniz kıyısında, caminin avlusunda o bildik yüzyıllık çınarın dibindeyiz. Ana gövde ikinci bir çınar doğurmuş, o da …| Cafrande Kültür Sanat
Tezer’le asıl dostluğumuz o, Erden Kıral’la evlendikten sonra, genç bir kadın olduğunda derinleşti. Kızı Deniz’in doğumundan (1973) sonra, bizim de Arnavutköy’e taşınmamızla her an birbirimizi görme fırsatı doğdu. Dostluğumuza, Hastalığa ve Ölüm Meleğine Dair Tezer’i tanıdığımda, o henüz kırmızı ekose etekli on üç, on dört yaşlarında bir çocuk. Ablası Sezer (Duru) ile birlikte, ağabeyleri kırk …| Cafrande Kültür Sanat
İlki evlilik kurumunu, kocaları, daha çok eşlerimizi anlatacak birer roman yazmaktı. Ben bu sözü Mektup Aşkları’yla yerine getirmeye çalıştım. Yazık ki Tezer, kendininkini yazmaya fırsat bulamadan, benimkini de göremeden hayata veda etti. İkinci sözümüz ise, mektuplarımızı yayımlamaktı. Ortak dostumuz Harald Schmidt’in de tanık olduğu, daha sonra eşi Hans Peter’e yinelediği bu isteği ise bu kitapçıkla …| Cafrande Kültür Sanat
Benim işler, şöyle böyle sevgilim… Bu sıra kötüye gidiyor. Belli olmaz ama bir ihtimâl bu, belki hiç göremiycem seni. Belki sana yazamayacağım, seni aramaktan çekineceğim, sakınacağım bir yerlere götürürler. Hiçbir şey yapamam, Allah kahretsin, üstelik anlarım da olacakları. Nidelim kardeşçiğim? Belki de bir köşede işimi bitirirler! Merhaba, Bu ara yazamadım, bağışla! Ama kim bilir, belki …| Cafrande Kültür Sanat
Ben seni düşünüp seni konuşmaktan başka bir şey yapamıyorum Ferit Edgü: “Güzin ve Abidin, bir aydın sorumluluğuyla, hem ülkenin dertleriyle, sorunlarıyla ilgilenmiş, hem gittikleri yere o sorunları da birlikte götürmüş, düşünmüş, ellerinden geldiğince çalışmış, üretmiş, yaratmış iki insan. Günümüz gençlerinin bu küçük kitapçıkta bir araya gelen bu özel mektuplardan alacakları önemlice iki ders olduğuna inanıyorum. …| Cafrande Kültür Sanat
İsviçre’nin en büyük yazarı Robert Walser, yaşamının son 26 yılını burada akıl hastanesinde geçirmiş, 1956’da ölene dek. Bu büyük yazara ekmek bile vermemiş bu ülke, uşaklık bile yapmış bu adam, çevreye uymadığı için tımarhanede kalmış 26 yıl, Thomas Mann’dan, “edebiyatın emperyalisti” diye söz ediyor, ne kadar haklı. “Yalnız korkak ve yaşam canlılığı göstermeyenleri küçümsüyorum!” diyor, …| Cafrande Kültür Sanat