Hemen hemen bir aya yaklaşıyor İstanbul’dan ayrılışımız. Annem telefonda sınav günü sana geldiğini, birçok konuları konuştuğunuzu iletti. Annemin de seni böyle sevmesi beni sevindiriyor. Çünkü annem kimseye karşı duygularını belli etmeyen bir insandır. Fatoş’u beklediğini söyledi. Kim bilir nasıl sevinmişindir Fatoş’un gelişine. Paskalya tatili için mi geldi? Fatoş senin yanında olunca, senin gözlerinde bambaşka bir …| Cafrande Kültür Sanat
Ama her şeyden önemli olan, yaşayabilmek… Biz, kimse ile yaşayamıyorsak da, kendimizle yaşayan, kendi içimizde gece gündüz mücadele eden insanlarız. Ben de her zaman yaşamın kendisini yazı dünyasından daha önemli bulduğum için, bakmaya, algılamaya, insanlarla konuşmaya devam ediyorum. Sevgili Leylâ’cığım, En sevgili arkadaşıma üç aydır mektup yazamadım. Bunun baş nedeni, bir “iç monolog” olarak sürekli …| Cafrande Kültür Sanat
“İstanbul’dan ayrılalı 10 ay oluyor. En çok Mehmet’in ‘kız özlersin, insan memleketini özler’ sözcükleri kulaklarımı çınlatıyor. Biraz kesin gibi görülen –tabii hiçbir şey kesin değil– bu ayrılık, bana oldukça güç geldi. Bu toplumu iyice gözetledim. Kitap, dergi, gazeteleri ile kavramaya çalıştım. İnsan ruhu olarak yaşamayan bir toplum. Dinamizmi de yok. Almanlar’a da hiç benzemiyorlar. Hepsi …| Cafrande Kültür Sanat
Tezer Özlüyü anlamak için stadyumlardan ve ekranlardan fışkıran “En büyük türkiyeh! başka büyük yok!” inlemelerinin dışında bir yerlerden de ülkeyi seyretmek gerekiyor. Türkiye, aslında âşığı olduğu bu topraklar acılarına acı katmıştır Tezer’in. Din kökenli ilkellik, resmi ideolojinin sarmalında özgür aklı boğmuştur bu ülkede. Buyurgan, yasakçı, ataerkil toplumun yatışmak bilmez gizli şiddeti sadece on yılda bir sıkıyönetim dönemlerind...| Cafrande Kültür Sanat
Burada ilk kez, yaşamın durgunluğu ve günlük pratik yaşamın hiçbir sorun çıkartmaması nedeniyle “zaman”ı algıladım. Zamanı algılamanın çok olumlu yanları var. İnsanı biraz durgunluk düşüncesine itse de… zamanı algılayarak yaşamayı özlemiştim. Yeni yılın ilk mektubunu sana yazıyorum. Yalnız bu arada İsviçre klavye ve elektronik daktiloya alıştığım için, benim bu küçük daktilo ile yazmak çok güç …| Cafrande Kültür Sanat
Bir sabah uyandığımda koltuk altımda 2 ceviz, göğsümde 5cm. bir taş parçası buldum. Koltuk altı lenflerim kanser demek. Bunu kesemezsin ki. Aylarca düşünce ile bunu yenmeye çalıştım. Korku ağır bastı. Depresyon geçirdim. 20 gün yatakta beni kayışla bağlı tuttular. Göğsümdeki rahatsızlığı bile bile bana verdikleri ilaç kanser için en zararlı ilaç. O kayış içinde 2-3 …| Cafrande Kültür Sanat
Tezer’le asıl dostluğumuz o, Erden Kıral’la evlendikten sonra, genç bir kadın olduğunda derinleşti. Kızı Deniz’in doğumundan (1973) sonra, bizim de Arnavutköy’e taşınmamızla her an birbirimizi görme fırsatı doğdu. Dostluğumuza, Hastalığa ve Ölüm Meleğine Dair Tezer’i tanıdığımda, o henüz kırmızı ekose etekli on üç, on dört yaşlarında bir çocuk. Ablası Sezer (Duru) ile birlikte, ağabeyleri kırk …| Cafrande Kültür Sanat
İlki evlilik kurumunu, kocaları, daha çok eşlerimizi anlatacak birer roman yazmaktı. Ben bu sözü Mektup Aşkları’yla yerine getirmeye çalıştım. Yazık ki Tezer, kendininkini yazmaya fırsat bulamadan, benimkini de göremeden hayata veda etti. İkinci sözümüz ise, mektuplarımızı yayımlamaktı. Ortak dostumuz Harald Schmidt’in de tanık olduğu, daha sonra eşi Hans Peter’e yinelediği bu isteği ise bu kitapçıkla …| Cafrande Kültür Sanat