Leylâ, Zalim Leylâ! Bu, benimki dördüncü. Oysaki senden bir tek mektup aldım. O belâlı ve korkunç ilk mektubun, yani 4-1, ben mağlubum… Ben, belki yazamazdım da, melânkolim ve serseriliğim tutar da yazamaz, boş verirdimse, sen yazacak, “bu oğlan, öldü mü kaldı mı?” diye sen arayacaktm, değil mi? Bari bu suskunluğun sebepli ve hayırlı olsa ve …| Cafrande Kültür Sanat
Yeniden düşündüğümde, o öğleden sonranın ne kadar korkunç olduğunu daha iyi anlıyorum. Babam, beni Chapultepec korusunda yürüyüşe götürmüştü. Orayı, yaşlı sedir ağaçlarından ötürü özel olarak severdi. Pek çok kez olduğu gibi kol kola yürüyorduk; bana kimi yerleri, insanları, olağandışı durumları, renkleri gösteriyordu. Gözünden pek az şey kaçardı. Onun gözlem biçiminden çok şey öğrenmişimdir. Görünüşte böylesine …| Cafrande Kültür Sanat
Sevgili Cemo, İşte sana üç fotoğraf! Daha çok olabilirdi ama bunları bulduk. Yeni eve henüz yerleşemedik. Herşey altüst. Her ne hal ise beni hoş gör. Fotoğraflardan biri üniversitedeki k kimlik cüzdanından büyütülmedir. Hani o saçın ortadan ayrılmış olanı. Biri ihtilâlde (1960) Ülke’deyken ki, biri de iki halim. Saçın yandan taranmasıyla doğruca arkaya taranması arasında, insanın …| Cafrande Kültür Sanat
Ben seni düşünüp seni konuşmaktan başka bir şey yapamıyorum Ferit Edgü: “Güzin ve Abidin, bir aydın sorumluluğuyla, hem ülkenin dertleriyle, sorunlarıyla ilgilenmiş, hem gittikleri yere o sorunları da birlikte götürmüş, düşünmüş, ellerinden geldiğince çalışmış, üretmiş, yaratmış iki insan. Günümüz gençlerinin bu küçük kitapçıkta bir araya gelen bu özel mektuplardan alacakları önemlice iki ders olduğuna inanıyorum. …| Cafrande Kültür Sanat