Sanatsal pratiğin; en eski anlamıyla, insanın kendini ve doğayla kurduğu ilişkiyi “güzelleştirme” çabası olduğunu düşünürsek, yapay zekâ üretimlerinin bu bağlamda neden eksik kaldığını da daha iyi kavrarız. Çünkü sanatın doğuşunda imgelem, yalnızca teknik bir araç değil, bireyin ve toplumun görünmezle kurduğu bağı, yani tanrılarla, ruhlarla ya da kendi iç dünyasıyla ilişkisinin simgesel bir ifadesidir (Godelier, 2017). Oysa yapay zekâ, geniş ver...