Kültürel olarak yaşlılık, üretkenliğin ve zevkin dışına atılıyor. 65 yaş üstü insanların kendine ait bir yaşam biçimi olma şansı ellerinden alınıyor. Bu sadece bireysel değil; toplumsal bir erozyonun göstergesi. Yaşlıları hayatın kenarından merkeze taşıyacak yegane şey ise adalet duygusu.